Hayatımızdaki her adım, karar ve hatta ilişkiler bile süzgeçlerden geçer. Yaşadıklarımız ve yaşayamadıklarımız hepsi yepyeni kriterler oluşturur. Bu kriterler sonucu insan zamanla kalbini ikinci plana atar. Tüm bunlar bizi kötü birer insan yapar mı? Buna bir yanıt vermek çok güç. Süzgeçlerimiz hakkında konuştuk bu hafta. Kırmak istesek de kıramadığımız çıkmak istesek de çıkamadığımız süzgeçlerimiz. Eğer bunlar yanlış diyorsan itiraz edemem; beni de rahatsız eden bir şeyler var. Çünkü kendi yolunda olmak yanlış yaptığının da farkında olan olmaktır.

Gülmek çok güzel bir eylem. Bu nedenle güldürmek de çok güzel bir kabiliyet. Ancak aralarında bir fark var: Gülmenin yeri yok ama güldürmenin var. Beni çok rahatsız eden bir söz var son zamanlarda sıklıkla duyduğum: İzahı olmayan şeyin mizahı olur. Bu söz bence çok ama çok tehlikeli. Toplum yolundakiler bunu fark ettiği günden beri dikkat et her olayı sulandırma peşindeler. Bazen bizi çok üzecek olaylar yaşanıyor. Önemli olan sorumluluğu olanlardan hesap sorabilmek bunu lütfen aklından çıkarma. Toplum yolundakilerden farklı olarak biz insanların gülmesinden mutlu olabilen insanlarız. Çünkü kendi yolunda olmak bir gülüşün kıymetinin farkında olan olmaktır.

Yaz tatili dönüşü yeniden merhaba. Gerçekten çok özlemişim seninle olan bu kahve masamızı. Rutinim olmuş bu muhabbet de seninle olan. Rutinlerimize çok sıkı sıkı bağlıyız insanlık olarak. Ama biz kendi yolunda olanları toplum yolundakilerden ayıran değişime açık olmamız değil mi? Kolay olan olduğun gibi kalmak. Biz kendi yolunda olanlar da acı yaşıyoruz ama değişmek için. İlerlemek için ve en güzeli de hak ettiğimiz noktaya yeniden çıkabilmek için. Çünkü kendi yolunda olmak toplum yolundakilerin nefes alamayacakları zirvelerde yaşamaktır…

Hayaletler masalların birer parçası. Hiçbir zaman var olmadılar hiçbir zaman da olmayacaklar. Ama gelgelelim insanlar onları konuşmayı bırakmadıkları gibi onları kovalamayı da bırakmadılar. Olmayacak olana öylesine tutundular ki önlerini göremediler ve zaman içinde kaybolup gittiler. Hayaletleri kovalamak hakkında konuştuk bu hafta. Neden böyle oldu diye sormayı bırakıp önüne bakmayı öğrenmeden kendi yoluna giden insan olamazsın. Buradan da şuraya gelmek istiyorum. Farkında mısın otuz dört haftalık bir maceranın üçüncü defa sonuna geldik. Şaka maka tam 102 haftadır burada senle bir şeyler paylaşıyoruz. Sen gelmeye devam ettiğin sürece ben sana burada bunları anlatıyor olacağım. Lakin malum yaz dönemi için bir ufak ara rica ediyorum. Bu yaz çok güzel geçer umarım senin için de benim için de. 15 Eylül 2024 Pazar akşam altıda yine karşında olacağım söz! Şimdilik Kendine çok iyi bak. Çünkü kendi yolunda olmak kendinin dermanı olmaktır…

Tüm toplumlarda karşımıza çıkan bir söz var iyi düşün iyi olsun. Toplumlarda bazı kişiler aklın ve düşüncenin bu gücünü fark etmiş ve diğerlerini uyarma ihtiyacı hissetmişler. Bu hafta aklın girdabı hakkında konuştuk. Akıl bir girdap gibi neyi düşünüyorsa onu kendine büyük bir hızla çekiyor. Sen mutsuz olacağına inanıyorsan mutsuzluk yağıyor o girdabın çektiği bulutlardan sen başarılı olacağına inanıyorsan yolundaki çöpü toprağı akıtacak bir yağmura dönüşüyor. Bunlar bence akıldan çıkmaması gereken birtakım dersler oluyor. Çünkü kendi yolunda olmak kendi aklıyla doğruları kendine çekebilen olmaktır.

Hayatta bulunduğu koşullardan şikayetçi olan insanların çoğu kararsızlıklar yüzünden bu zorlukları yaşayan kişiler aslında. Bu hafta karar almak hakkında konuştuk. Biz kendi yolunda olanlar toplum yolundakiler gibi kararsızlık içinde debelenmiyoruz ya da kararlarımızı başkalarının ellerine teslim etmiyoruz. Bu sayede de diğerlerinden ayrışıyoruz ve özgürleşiyoruz. Çünkü kendi yolunda olmak hayatını kendi kararları doğrultusuna yaşayabilen olmaktır.

Göz görmez akıl görür derdi eskiler. Bunu gündelik hayatta birçok farklı şekilde deneyimliyoruz. Bazen gözümüzün önünde olan cüzdanı göremiyoruz bazen çok arzu ettiğimiz bir işi kaçırıyoruz. Aklın görmesi üzerine konuştuk bu hafta. Lakin hayatta arzu ettiklerimizi başarabilmek için aklın görmesinden daha fazlasına ihtiyacımız var. Kalbimizdeki cesaret de aklımızı desteklemeli. Kendi yoluna çıkma cesareti gösterebilen biri aklının gördüğünü ve uygun bulduğunu gerçekleştirebilecek kapasiteye de sahiptir. Çünkü kendi yolunda olmak kalbine aklıyla söz geçirebilen olmaktır.

Hiçbir rahatsızlığı olmasa da birçok insan dünde veya yarında yaşıyor. Bugünün kıymetini bilmiyoruz. Burada toplum yolundakileri ve kendi yolundakileri de ayıramıyorum. İnsanların çoğu ne yazık ki böyle. Bugünün değeri hakkında konuştuk bu hafta. Dünkü yağmuru kaçırdın diye yarınki rüzgâr bana zarar verecek mi diye bugünkü güneşi neden kaybediyoruz? Bu kaygı ve depresyonun bugünümüzün üzerine kara bulutlar gibi çökmesine bizi yatağa hapsetmesine asla izin vermemeliyiz. Çünkü kendi yolunda olmak üzerindeki yorganı atabilen olmaktır.