検索キーワード： 著者 "Ayla Çınaroğlu" すべてのカテゴリー

O gece Mutlu uzun süre uyuyamadı. Nasıl uyuyabilirdi ki? Her şey evdekinden çok farklıydı. Ayakucunda uyuyan Mırnık’ın mırmır sesi yoktu. Yumuşak mavi battaniyesi ve tüylü tavşanı da yoktu. Babası, o güzel masallardan birini okumamıştı ve annesi de yanağına bir öpücük kondurmamıştı.

Türk çocuk edebiyatının sevilen kalemlerinden Ayla Çınaroğlu ve Vaghar Aghaei, ortak çalışmaları Tuz Masalı ile önemli birkaç sorunun cevabını arıyorlar: Her istediğimize, her zaman sahip olabilir miyiz? Herkesin mutluluğu için bazen sahip olduklarımızla da yetinemez miyiz? Güvenmek bu kadar zor mudur? Kaplumbağa ailesi, gittikleri pikniğe tuz götürmeyi unutunca acaba hangi hayat dersiyle eve dönüyor? Dede kaplumbağa: ‘’Bu aslında hepimiz için iyi bir deneyim oldu,‘’ dedi, Tuzsuz yumurta da hiç kötü olmuyormuş meğerse.

Kente yakın bir korulukta, kendi doğal ortamlarında yaşayan küçük sevimli hayvanlar, insan yapımı nesnelerle karşılaştıklarında ne düşünür, nasıl davranırlar acaba? Usta yazar Ayla Çınaroğlu’nun yazdığı Korudaki Komşular’da doğa sevgisini, arkadaşlığı, yardımlaşmayı ve çevre bilincini bulacak; bir solukta dinleyeceksiniz.

Dilimize bir başka boyutta anlam derinliği ve zenginlik kazandıran deyimleri gerçek yaşam içinde kullanarak içselleştirebiliriz. Bu kitapta Ayla Çınaroğlu’nun usta kaleminden, küçük bir çocuğun deyimleri kavrama ve benimseme yolunda yaşadığı eğlenceli küçük serüvenlerin öyküleri var.

Biz, abimle ikimiz, bazen kaşlarını çatsa da babamı, ara sıra bizi haşlasa da annemi, ‘Ziftin pekini ye,’ dese de dedemi ve her zaman bahar güneşi gibi tatlı tatlı gülen bize masallar anlatan ninemi çok ama çok severiz.

İsveç Hükümetinin uluslararası düzeyde düzenlediği, Astrid Lindgren Anma Ödülü’ne (ALMA) 2019 yılında ülkemizi temsilen aday olan Ayla Çınaroğlu ve Mustafa Delioğlu’nun ortak çalışması Su Su Su ile, büyük bir soruna değiniyorlar. Ya ileride bir gün SUSUZ kalırsak? “Buzdolabı boş, sürahi boş… Bir damla su akmıyor musluklardan… Ah, evet, geçenlerde “Küresel Isınma” diyordu amcam. Buharlaştı demek tüm sular bu sıcaklardan.